15 Mayıs 2014 Perşembe

KARA

Karnımız açtı kardeşim
Karımız hamile
Bir de bu topraklar acı
Yenmiyor kirazın kırmızısı
Gelmiyor bahar
Bu yüzden mayısımız hep kömür karası.
Ben sana çocuğumdan bahsedeyim
Bana inat masmavi gözlü
Anasına çekmiş velet
Saçlarında bulutların dalgası
Çağırsan eve gelmez oyun müptelası
Uyurken nefesi şu karıncalar gibi sessiz gezer alnımızı
Ben sana bizim evin bahçesini anlatayım
Bakımsız büyür çimleri bizim gibi
Ağacı meyvesiz
Ama olsun
Bizim bahçenin tek göz odası.
İnsandık bizde
İnsan gibi günahlarımızla
Dilimiz döndüğünce, dededen nineden öğrendiğimizce
  Dua ederdik
Çok günah çok mal gibi yüktü yüreğimizde
Bilirdik kaldıramazdık
Ben sana sevdamı anlatayım
Büyük aşk hikayesi değildi elbette
Görmüştüm beğenmiştim vermişlerdi kızı bu çirkine
Banyoda yüzümü yıkardı
Ellerine siyah
Yüzüme akı bulaşsın diye.
Sevgi yüreğimize yıldırım gibi düşmedi belki
Çay içer gibi yaklaştık birbirimize
İllaki sobada demlerdik biz çayı
Demini alsın
Çocukta ısınsın diye.
Aç değilmişiz biz kardeşim utandım söylediğime
Sadece mayıs kara
Çay demsiz
Ve karımız hala hamile.

Firuze
15.05.14

5 Mayıs 2014 Pazartesi

ÇIT

Şimdi hangi yokluğun altını hangi özlemle çizsem
   parmağıma dikiş atılır
Aç kollarını,bak bu ölümdür
Sıcaktır toprak
Sıcaktır kaybetmek
Gece götürendir
Gündüz emanet alan.
Ben hangi duvara çarpsam su fışkırır
Sırılsıklam, perişan olurum
Bir çocuğa asla benzemem.
Atın üzerime beyaz havlular
Üzerimi örtmem gerek
Çırılçıplağım.
Balkonda terkedilmiş fesleğen,
Üzül sende benim gibi
Avuçiçi arayacaksın, bulamayacaksın
Ve siz pencerelerin perdeleri, özenle dikilen
Aralanmadan söküleceksiniz.

Şimdi ben bomboş bir sokağın eksildiğini
  kime, nasıl anlatmaya çalışsam
  Yüreğimden bir çıt sesi gelir.

Firuze
05.05.14

Alışmaya çalışırken...