17 Şubat 2015 Salı

ODA

Bir şehre sığamıyorken henüz
Yine bir odaya doluşmaya çalışıyor insanlarım
Bebeklerim çığlık çığlığa ağlıyor
Çıldırıyorum sanki
Küçük bir günlüğe gidiyor aklım
Bana gitmek istemediğim eski patikalarla karşılık veriyor
Küt!
Yerde bile değilim.
Arıyorum neredesiniz?
Neden cevap vermiyorsunuz
Ey kelimeler
Ey cümleler
Ey kafileler dolusu kafiyeler
Mum ışığında ameliyat ediyorlar kalbimi
Benim için bir es ver zaman
Onlara uzun bana kısa gelecekse gelsin
Benim için bir çiçek açıver toprak
Ben sana bu kadar teşne
Kavruk tenlerimiz çok yakışacak
Kızıl saçlarımı dökeceğim omuzlarına
Yüzümü yıkayan duman
İsinde kaybet beni
Bas bağrına
Eteğinin altına gizleneyim saklambacımda
Şaraba yatkın dudaklarımdan bir güzel söz çıkmaz olmuş
Büyütemiyorum ben kendimi
Sönüyor sigaram
Defolup gideceğim yerdeyim
Artık atamıyorum bir tek adım.
Cehennem ateşi buna benzese gerek
Dünya var olduğundan beri yanıyorum
Dünya var oldukça da yanacağım gibi geliyor.
İmdat
İmdat ki bir gecenin daha altı çiziliyor.

Firuze
Yine kaçamıyorum kaçtıkça daha da yaklaşan karanlıklarıma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder