3 Aralık 2013 Salı

Kendi Kendine Bir Salı Gecesi Sohbeti

Çok fazla doğru var bu konuşmada.
Özel konumumuzun muteber etkisi altında yağışmalarımız
Bin senelik bir hikayenin özeti gibi.
Girişgenliğimiz
Gelişmişliğimiz
Sonuçsuzluğumuz.
Düşünüyorum gelmiyor hiçbir şey aklıma
Bir çeşmenin önünden geçiyorum
Susamıyorum
Bir otobüs görüyorum
Binmiyorum.
Ben de pazarlık düzecek bir kadınlık yok.
Yine de yolda yürürken çokça ayağına takılırım.
Sade bir çakıl taşıyım anlayacağın
Beni denize fırlatırsan mutlu boğulurum
Bir çocuğun kafasına atarsan
Ben intihar ederim
Çocuk annesine ağlar
Sen yalnızlıktan yoksun kalırsın.
Birine bir şeyi anlamayacağı şekilde anlatmaklardan gelip
Anlasın diye başvurulan beti benzi atık kelimelerden seç şimdi
O kısma çoktan geçmiş olmamız lazımdı.
Bizim bu konuya açık alanda sevişmemiz
Rüyalarımızın habis yüzü olacak
Ve bu utanmayışımız bir toplumun elinden sağ çıkamayacak
Birbirimizi suyun dışına atmaya çalışan balıklar gibiyiz
Hangimiz daha kötü bilmiyorum.
Kötü de olsam
En çok pullarını sayamadığım için üzülüyorum.
Sınav sonunda unutulmuş bir kalem olduğunda
Kaç tane doğru yaptığınla kimse ilgilenmeyecek.
Yastıktaki başım bana bunu hatırlatıyor.
Çok hasta
Herkes
Gözünden hasta
Yüzünden hasta
Ellerinden hasta
Gecesinden hasta
Göz yaşından
Beresinden,eldiveninden
Burnunun çukurundaki sıcaktan...
Kimsenin aklına annesine öptürmek gelmiyor.
Öpünce geçmeyeceğinden korkuyorlardır belki
Belki rüyalarına anneleri gelmiyordur.
Yani diyorum ki
Sen öpünce düzelmeyecek yalanlarım var benim.
Sonu gelmeyen şeyler var hayatta
Bizde başladığını sandığımız
Bize bir ahir zamandan kaldı
Bizden de gidecek.
Demem o ki sonsuzluk bizden geçti, geçiyor, geçecek...
Bir çingene melodisinin tarifsiz acısına dönüştüğü yerdeyim
Durdurup,
İçimdeki tüm kızıllaşan demirleri dövüyorum.
Benim terim
Benim ocağım.
Tortularımın bile sızladığını gördüm
Sen neden bahsediyorsun.
Ten ruha yapışmış bir asalak gibi
Yürüdükçe sallanıyor
Kokusunda bu bayağılaşmış tazelik hissi
Kaç tane büyüyle teğellenmiş bilinmez.
Ruhumuzun ışığı aralık bir perdeden bile sızamayacak gibi.
Kendini yok etmiş bir şairin filmini yapmışlar
Ağlamış gibi yapıyoruz seninle
Ağlayan yanımızı evde unutmuşuz.
Ben evlenilecek bir kadın değilim
Zira hep bir şeyin fişini bir yerde takılı unuturum.
Ama seninle bir sevgiyi bölüşüp,çoğaltabilirim.
Hangi mektubu hangi mektup açacağıyla açtın?
Bu gece üzerini iyice örttün mü?
O otobüse yetişebildin mi?
İncecik bir belin o şiirlerdeki etkiyi vermediğini anladın mı?
Hangi doğruyu hangi yanlışın yerine söylediğini seçtin mi?
İstediğin sorudan başlayabilirsin.
Yazına özen gösterme
Tarih atma köşeye
Ve
Çıkarken kapıyı açık bırak
Konuşulacak şeylerimiz kalsın geriye.

Firuze

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder