12 Kasım 2013 Salı

BİR TÜRKÜNÜN KALBİNDEN GEÇENLER



Oluyordu değil mi bizimde isteklerimiz, dostum
Zaman zaman doğru çeşmeden su içiyorduk
Direnip ayaklarımızdaki zincirlere
Su içip zehirleniyorduk rakının yanında
Yoksul sofralarının bereketine özenip.
Olmuyor muydu,
Oluyordu.
Gamdan bir taş bulup yaslandığımızda
Biz bize bir türkünün hikayesi oluyorduk
Ansızın oluyorduk
Beklenen oluyorduk.
Meclisimize bir aşk sokulabiliyordu yalnız
Batini veyahut zahiri.
İçin tir tir titriyordu senin de benim gibi.
Sözlüksüz anlaşmak var ya
Ben en çok onu özlüyorum.
Canım acıyor dostum
Canım çok acıyor
İğneden korkmazdım ben bilirsin
İğnesinden korkuyorum sözlerin
Canımdan korkuyorum
Canımın bana acımasından.
Bu geceden bana ne çıkacak dostum
Geceden çıkabilirsem eğer.
Naif birşeyler mırıldan bana
Dokunsan kırılacak gibi olsun
Bana o türküyü söyle
İçimden ağlamaktan bıktığım bu gecede.
Bu aydınlık gece de
Bana güneşte nesi.
Yoz bir tarihin kızıl saçlı çocuklarıyız biz
Bisiklete ata biner gibi binen.
Üzgün değilse gülüşümüz, eksiktir birşeyler.
Sormadıklarında dört köşe bir süregidişin mutlu çocukları
Bildiğin gibi değil
Deliniyor rahmim
Kadınlığımla gömülüyor anneliğim.
Sancıdan bir çocuk doğuyor
Ona ne vaat edebilirim meclisimizden gayri.
Göğsümde yumru bir çelik
Göğsüm yok
Sütüm yok.
Şems'siz Mevlana düşünemezdik ya hani
Aşksız meclisi de düşünme.
Türküsüz şiiri de.
Gözlerime fazla bu aydınlıkta gölgeleri takip ediyorum
Elinin sıcağını bastır elimin apazına
Yangın bizim üzerimizde tam.
Bitmez bu
Toprak var daha
Börtü böcek var
Çiçek kökleri var
Arılar var.
Bekleyelim
Ay, doğacak birazdan.

12.11.2013
Firuze


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder