Kırmızıya dönüyor gökyüzü
Gömleğimin kolları kırmızı
Tırnaklarım kırmızı
Gözlerim kırmızı.
Birazdan açılır bütün yollar
o ana kadar bir Ankara radyosu açık olacak
Sindireceğim kursağımdakileri.
Kimseye ses etmeden diyorum
çarşafları sarkıtsam geceden
Huzur bu kadar yakın işte
çift kişilik bir çarşaf mesafesi.
Dökülmüş bir kirpik kadar küçük kaldım
Çirkin ve siyah
Oysa kırmızıya dönüyordum tam
Şehir uyanıyordu ben uyuyacakken
Yaşam doluyordu ciğerlere
ben uyurken,
ben uyurken simsiyah gök, deniz
ta ki güzel rüyalara kadar
O yüzden
Çok uyurum ben
küçük bir sırrın içinde
Kimse konuşmaz orada
Kimse huzursuz etmez
Süper güçlerimi kullanırım gerekirse
ama yedirtmem kimseye sevincimi
Uçarım, çatılar geçerim, çiçekler sularım.
Siyahtan kopma kırmızı
Çürüttüğün yüreğimi kediler bile yemez şimdi
Kırılganlığımın ölçüsünü tutturamıyorsun işte
Hep biraz fazlayım tuzluktan dökülen
Tırnaklarımdaki yenmişlik anlattır sana
ben anlatamıyorsam.
Yalnızlığı yönetiyor bir koca devlet
Askerleri diktatör
Ve ben sade
vazoda yenilenmeyen su gibiyim
Güzel kokulu çiçekler yüzünden kötü kokan
Pisim, lanetliyim, şarhoşum, katilim
Ve hakketmiş denmişçesine yalnızım..
02.01.2013
Firuze
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder