7 Ocak 2014 Salı

İstasyon Kusuru

Trenler geçiyor paldır küldür
Kocaman, demirden trenler
Ne kadar da az konuşuyorlar oysa
Bunca hiddet arasında.
Raylarda şişe kapakları debeleniyor
  denizde balık sanıp kendilerini.
Duman elimde dağıldığında
Gündüz değil geceleri dağıldığında
Modern sızılar doluşur parmak uçlarıma
Eskisinden hep daha beter.
Sevgili,
Avucuma sürülesi sevgili
Tane tane hep daha
Yarıda kalmış dansların tadılmamış kırılganlığı bu.
Şarkı bitince bitmesi gerekmez hiçbir şey.
Dalgası gibi saçlarımın
Sönmemiz de gerekmez salı sabahları, yaz ayları.
Sevgili,
Avucuma dökülesi dudakların
O vagonlara takılmak zorunda değil.
Huysuz kirpiklerine nazar boncukları taktım tek tek
Susmasına el vermez içimde bir deli.
Su sesini bastıran bir rüyanın güzelliği
Işıl ışılsın bana
Ama kar etmez geceleri, kış günleri.
Trenler var
Kopartılmış rayları,
İstasyon bekçileri var,
Müdavimleri.
Bulsan dahi dinmeyecek özlemler var.
Ardında kaldığın enine uzun pencereler.
Söylenecekler var, ellerimle dağıttığım toz toprak arasında
Sen duyduğunda,
  Soyu tükenmiş bir kuşun, ölüyor mu doğuyor mu bilemeyeceğimiz ötüşü.
Konu komşunun uyuyan evleri zangır zangır
Mışıl mışıl.
Sevgili
Ellerimi hep trenlere doğru
Avuçlarımı hep yüzüme tutarım.
Sabahları ama en çokta geceleri.

Firuze

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder